Aristokrat bir aileden gelen ve Lord Henshingly Croft’un kızı olan Lara Croft ile ilk tanışmamız, bu oyun sayesinde oldu. Üçüncü şahıs kamerasından oynadığımız Tomb Raider ilk oyunu, basit çatışma unsurlarından ziyade içerdiği beyin yakan bulmacaları, o döneme göre harikulade görselleri ve tabii ki Lara’nın varlığıyla benzersiz bir oyuna dönüşmüştü.
Oyunun yayımlandığı yıl için normal olan tank kontrolleriyle yönetilen Lara ile büyülü Xian Hançeri’ni bulmak üzere türlü çeşitli aksiyonlara giriştiğimiz serinin ikinci oyunu, küçük görsel iyileştirmelere sahipti. Yapımı, dümdüz oynayıp bitirmek pekâlâ mümkündü ama serinin alametifarikalarından birine dönüşecek olan “secret”ların tamamını toplamak, her oyuncunun harcı değildi.
Artık bir seriye dönüşen Tomb Raider’ın üçüncü ana oyunu Adventures of Lara Croft, bizleri arkeolog ve maceracı Lara’nın, dünyanın çeşitli yerlerine dağılan dört göktaşı parçasını kurtarması sürecine dâhil ediyordu. Oyunda, yeni oyun mekanikleri bulunurken oyuncu; İngiltere, Hindistan, Nevada gibi farklı yerleri yapım kapsamında ziyaret edebiliyordu.
Serinin fanlarına göre 1990’lı yıllarda çıkan en iyi Tomb Raider oyunu konumundaki The Last Revelation, Lara Croft’un Mısır ziyaretiyle şekilleniyordu. Yapımda oluşturulan yalnızlık hissinin yer yer ürkütücü atmosferle birleşmesi, oyuncunun farklı duygular eşliğinde oyunu oynamasını sağlarken bölüm tasarımlarının karmaşıklığı ve bulmacaların zorluğu, The Last Revelation’ı, efsanevi noktaya taşıyordu.
Her yıla en az bir Tomb Raider oyunu geliştirip oyuncularla buluşturmayı kendine şiar edinen Core Design, serinin dördüncü oyununda Lara’nın başına gelenlerden sonra hikâyeyi bir şekilde toparlamaya çalışsa da Croft Malikânesi’ndeki anma töreni eşliğindeki anı anlatıları, yapımın, makus talihini yenmeye yetmedi. Oyunun belki de tek iyi yanı, farklı kostümlere sahip Lara’yı yine farklı temalar eşliğinde yönetebilmekti.
Tomb Raider oyun serisinin, orijinal zaman akışı çerçevesindeki son oyunu olan The Angel of Darkness, aynı zamanda Core Design’ın da son Tomb Raider oyunu oldu. Tamamen yeni bir oyun motoruyla hazırlanan ve dönemine göre iyi görünen yapım, ne var ki Tomb Raider mekaniklerine ters yenilikler nedeniyle oyunculardan olumsuz geri dönüşler aldı. Buna, Lara haricinde bir karakterin oyunun kimi noktalarında yönetilebilmesi ve bazı bölümlerde ilerlemeyi engelleyebilecek derecede önemli yazılım sorunları da eklenince, The Angel of Darkness, iyi anımsanmayan bir yapım olarak adını oyun tarihine yazdırdı.
Oyun geliştirme sürecini Core Design’dan devralan Crystal Dynamics’in ilk eseri olan Legend, adına yaraşır oyun tasarımı ve mekanikleriyle derin uykuya yatan Tomb Raider PC serisini geniş oyuncu kitleleriyle buluşturmayı başardı. Zihnimizde, akıllıca tasarlanan bulmacalarıyla kazınan Legend, Lara’nın Bolivya ziyaretiyle başlayıp yaklaşık 6 saat süren doyurucu bir oyun olarak seriye eklendi.
“İlk Tomb Raider oyunu modern şekilde yeniden yapılsa da oynasak,” diyenlerin sözlerini duymuşçasına harekete geçen Crystal Dynamics, Legend üçlemesinin ikinci oyunu olarak Anniversary’yi hazırladı. Orijinal oyundan belli başlı farkları olsa da ilk oyunun, 2000’li yılların ortaları itibarıyla nasıl yeniden yapılabileceğinin iyi bir örneği olan Anniversary, aksiyon macera oyunu tutkunlarını memnun etti.
Lara’nın, Alison Carroll sayesinde imajını baştan aşağı değiştirdiği Underworld, Legend üçlemesinin ana seri tarafındaki son üyesi oldu. Şok edici bölümler içeren ve Legend oyununu takip eden yapım, Tayland’dan Meksika’ya kadar geniş bir coğrafyada geçiyordu.
Sevenlerinden 5 yıl ayrı kalan ancak Lara Croft, orijinal zaman akışı ve Legend üçlemesinin ardından bu defa reboot edilen seri ile oyuncuların karşısına farklı bir zaman akışı ve Survivor üçlemesiyle çıktı. Eskisine kıyasla daha kırılgan ve toy olan Lara, 2013 çıkışlı Tomb Raider oyunuyla serinin takipçilerine Uncharted serisi tadında bir oyun deneyimi yaşattı, yüksek puanlar alarak serinin başarılı yapımları arasına ismini kazıdı.
Küçük çaplı gizlilik ögelerinin de kullanıldığı Rise of the Tomb Raider oyunu, yeni üçlemenin anlatısını sürdürürken Lara’nın yolu, kayıp şehir Kitezh’in izlerini ararken kuzeybatı Suriye’ye kadar uzanır. Bulmaca zorluğu ve yoğunluğu bakımından orijinal seri ve Legend üçlemesiyle kıyaslanamayacak kadar zayıf olsa da yaşattığı aksiyon dolu anlarla beğeni toplayan yapım, çok oyunculu modlara da sahipti.
Son iki oyundur Trinity askerleriyle başı dertte olan Lara Croft, bu kez yaklaşan kıyamet ve kıyametvari doğal afetlerin tatsız sonuçlarıyla oyuncuları baş başa bırakır. Görsel anlamda bugün bile harikulade duran ve Tomb Raider oyun sıralaması kapsamında şimdilik son oyun olan Shadow of the Tomb Raider, özellikle NVIDIA tabanlı modern ekran kartlarındaki ray tracing imkânlarından yararlanıyordu.
Tomb Raider serisinin özellikle son oyunlarını, yüksek kare/saniye oranlarıyla oynamak istiyorsanız, Atom Bilişim’in hazırladığı Dragos ve Turbox serisi oyun bilgisayarlarını veya güncel bilgisayar bileşenlerini hemen satın alabilirsiniz.